1- Ey insanoğlu! Herşeyi kaplayacak kıyametin haberi sana gelmedi mi?
KIYAMETTE ZİLLET HAYATI
“Herşeyi kaplayacak olan kıyametin haberi sana gelmedi mi?” ayetinden sonra yüce Allah, kıyametin haberlerinden birtakım manzaralar sergilemektedir:
2- O gün birtakım yüzler zillete bürünmüştür.
3- Zor işler altında bitkin düşmüştür.
4- Yakıcı ateşe yaslanırlar.
5- Kızgın bir kaynaktan içirirler.
6- Onlar için kuru dikenden başka yiyecek de yoktur.
7- Ne semirtir, ne de açlığı giderir.
KIYAMETTE KURTULUŞA ERENLER
8- İnanmış olanların yüzleri, o gün, pırıl pırıldır.
9- Yaptıklarından hoşnutturlar.
10- Yüksek bir bahçededirler.
11- Orada boş söz işitmezler.
12- Orada akan bir kaynak vardır.
13- Orada yükseltilmiş tahtlar vardır.
14- Konulmuş kadehler.
15- Dizilmiş yastıklar.
16- Serilmiş halılar vardır.
EY İNSAN GÖRMÜYOR MUSUN?
Öbür dünyada yapılan bu gezinti sona ermektedir. Arkasından yüce Allah, gözler önünde durmakta olan ve şu herşeye gücü yeten yaratıcının idaresini, sanatının eşsizliğini, yaratıcı olarak benzersizliğini ilham eden ve şu yönetimin ve planlamanın gerisinde, bu dünya hayatından sonra, önemli başka şeylerin olacağını, yeryüzü uğraşısından başka bir uğraşının bulunacağını, ölümün bir son olmayıp ondan sonra başka şeylerin olacağını gösteren şu varlık alemine dönüyor.
17- Bu insanlar bakmıyorlar mı, develerin nasıl yaratıldığına?
18- Göğün nasıl yükseltildiğine?
19- Dağların nasıl dikildiğine?
20- Yerin nasıl yayıldığına?
EY MUHAMMED! SEN ÖGÜT VER
Şimdi, ahiret alemindeki ilk gezintiden, kainatın gözler önündeki sahnelerinde yapılan ikinci yolculuktan sonra, yüce Allah Rasulullah Efendimize dönüyor ve O’na görevinin sınırlarını belirliyor ve niteliğini açıklıyor. Sonra da son ve uyarıcı dokunuşla kafirlerin kalplerine dokunuyor.
21- Ey Muhammed! Sen öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt verensin.
22- Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.
23- Ancak kim yüz çevirir, inkar ederse,
24- Allah onu en büyük azaba uğratır.
25- Dönüşleri bizedir.
26- Sonra onların hesabını görmek bize düşer.
Yukarıda mealini verdiğimiz Ğaşiye Suresidir. Bu sureyi burada zikretmemizdeki gaye Mustafa Acıoğlu abimiz trafik kazasından üç gün evvel Antepte -İstanbula gelirken kazanın gerşekleştiği yerde bu sureyi okumuş. Kazanın olduğu gün İstanbuldan – Antepe dönerken aynı yerde kaza olmuş. Bu kazada iki oğluyla beraber, arabayı süren yakın akrabası da vefaat etti ve kendisi 40 gün yoğun bakımda kaldı . Okuduğu Ğaşiye suresini yanındaki agbi habersiz olarak telefonuna kaydetmiş. Allah ondan razı olsun ..
Mustafa abi , oğulları ve yanında bulunan Emre kardeşimizin ruhu için ve allah rızası için el-fatiha ….
Aşağıdaki linke tıklayıp ses kaydını dinleyebilirsiniz.
http://www.4shared.com/embed/389057220/cf90c39